1. Uzman
  2. Zeynep DİKDÜŞ
Psikolog Zeynep DİKDÜŞ Profil Fotoğrafı

Zeynep DİKDÜŞ

Psikolog

(*)(*)(*)(*)(*)

Uzmanlıklar:

Travma ve İlişkili Bozukluklar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Varoluşsal Anlam Arayışı / Değersizlik Sorunları

Hakkında

Psikolog Zeynep Dikdüş Lisans eğitimimi TED Üniversitesi Psikoloji Bölümünde yüksek onur derecesiyle tamamladım. Akademik olarak güçlü bir temele sahip bu eğitim sürecinde, alanın öncü akademisyenlerinden ders alma fırsatı buldum. Ardından, Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimime İstanbul Medipol Üniversitesi’nde başladım. Uzmanlık stajımı Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tamamladım. Danışanlarımla çalışırken, Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ve Psikodinamik Terapi yöntemlerinden yararlanmaktayım. Mesleki gelişimimi sürdürebilmek adına çeşitli seminer, eğitim ve kongrelere düzenli olarak katılmaya özen gösteriyorum. Klinik çalışmalarımın yanı sıra, Diyojen Yayıncılık bünyesinde psikoloji kitapları özelinde editörlük, çevirmenlik ve yayın danışmanlığı yapmaktayım. 📌 Sosyal Medya: zeynepdikdus
Yapay zeka ile, kişiselleştirilmiş destek:
Menta AI
Yapay zeka ile,
kişiselleştirilmiş destek: Menta AI

Şimdi indir, konuşmaya başla

App Store'dan İndirGoogle Play'den İndir

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında


18 yaş ve üzeri yetişkinlere yönelik birey odaklı psikoterapi desteği vermekteyim.


Terapi süreci doğrultusunda çalıştığım alanlar:

  • ACT (Kabul ve Kararlılık Terapisi) ve İlişkisel Psikodinamik Terapi


Seans süresi 45 dk'dır. Terapi sürecinin nasıl olacağı ve seansların ne kadar süreceği danışan odaklı durum olmakla birlikte terapinin ilk seansında yol haritası şekillenmektedir. Seanslar, danışanın da ihtiyacı doğrultusunda, genellikle haftada bir olarak gerçekleşmektedir.


Çalışma Alanlarım


  • Davranış Problemleri
  • Erteleme Davranışı
  • İlişki ve Duygusal Problemler
  • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
  • Sınav Kaygısı
  • Hedef Belirleme
  • Odaklanma Problemi
  • Stres Yönetimi
  • Öfke Kontrolü
  • Çatışma Çözme Becerileri
  • Mükemmeliyetçilik
  • Panik Bozukluk
  • Kaygı Bozuklukları
  • Fobiler
  • Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB)
  • Negatif Tutumlar ve Düşünceler
  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu
  • Özgüven Problemi
  • Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
  • Varoluşsal Anlam Arayışı
  • Kayıp-Yas Süreci
  • Depresyon ve Mutsuzluk




Adres

Halaskargazi Cd. Şişli/İstanbul

Yüz yüze & Online Psikoterapi

Çalışma Grupları

Yetişkin (18-65) Yetişkin (65+) LGBT+

Terapi Yaklaşımları

Kabul ve Kararlılık(ACT) Psikanalitik & Psikodinamik Terapi Varoluşcu Terapi Eklektik Terapi

Eğitimler

Ted Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Kabul Ve Kararlılık Terapisi (act) Kuramsal Ve Uygulamalı Eğitimi - Türbad - 14.1.2024

Son Blog Yazıları

Toplumsal Travmanın Kökleri: Şiddet Döngüsünün Sistemik Yansımaları ve İyileşme Yolları

Bireylerin yaşadığı travmaları toplumsal yapılar, kültürel normlar ve kolektif geçmişle ilişkilendirerek inceleyecek olursak; kadın cinayetleri, tecavüz, çocuk cinayetleri gibi korkunç olayların arkasında, sadece bireysel şiddet eylemleri değil, daha derin bir toplumsal travma ve sistemik ihmal olduğuna inanıyorum. Türkiye’de son dönemde yaşanan bu tür olaylar, sadece bireysel faillere değil, daha büyük bir toplumsal hastalığın dışavurumlarına işaret ediyor.Travmanın Kökleri ve YansımasıŞiddet eylemlerinin temelinde genellikle çok derinlerde yatan travmalar ve patolojiler vardır. Bir insanın bir başkasına zarar vermesi, onun kendi yaralı benliğinden ve yetersizlik hissinden kaynaklanır. Bu tür eylemler genellikle bireyin geçmişte yaşadığı duygusal ya da fiziksel istismarın, ihmalin veya reddedilmenin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Örneğin, birçok failin kendi geçmişlerinde ağır travmatik deneyimler yaşamış olduklarını görürüz. Bu travmalar, bireylerin kendi acılarını işlemekte başarısız olmalarına ve bunu başkalarına yöneltmelerine yol açar. Ancak bu, elbette ki suçu meşru kılmaz, yalnızca onun altında yatan karmaşık dinamikleri anlamamıza yardımcı olur.Toplumun Travma Birikimi ve Yargı Mekanizmalarının YetersizliğiToplumun bir bütün olarak bu tür şiddet olaylarına nasıl tepki verdiği, toplumun travmalarının derinliğini ve iyileşme kapasitesini gösterir. Türkiye'deki kadın cinayetleri ve tecavüz vakalarına yönelik yargılamaların eksikliği, yalnızca adalet sisteminin değil, daha geniş bir toplumsal dokunun yaralandığını gösterir. Hukukun adaleti sağlayamaması, insanların çaresizlik hissini besler ve bu hissiyat toplumu felç eder.Yargı mekanizmaları, faillerin cezalandırılması kadar koruyucu önlemlerin alınmasında da yetersiz kaldığında, toplumda yaygın bir güvensizlik ve çaresizlik hissi ortaya çıkar. İnsanlar kendilerini savunmasız hisseder, devletin ya da toplumun onların yanında olmadığı duygusuna kapılır. Bu da daha fazla öfkeye, daha fazla kopuşa ve toplumun kendisine yabancılaşmasına yol açar.Koruyucu Önlemler ve Toplumsal İyileşmeKoruyucu önlemler, toplumun kolektif iyileşme sürecinde kritik bir rol oynar. Bir toplum, şiddet ve istismarı önlemek için önce bu eylemlerin kök nedenlerini ele almalıdır. Yani, sadece failleri cezalandırmak yeterli değildir; aynı zamanda bu tür şiddet olaylarını ortaya çıkaran sosyal ve psikolojik koşulları da ele almak gerekir. Eğitim sisteminde, aile yapılarında, cinsiyet rollerinde ve toplumsal normlarda radikal değişiklikler yapılmadığı sürece, bu şiddet sarmalının sonu gelmeyecektir.Çaresizlik Hissinin Altındaki Kolektif TravmaToplumun bu tür şiddet olaylarına verdiği tepkide çaresizlik hissi, insanların travmalarının derinliğini yansıtır. Çaresizlik, kontrol edilemeyen bir olaylar zincirine verilen bir tepkidir. Birçok insan, bireysel çabalarının toplumsal düzlemde anlam ifade etmediğini düşündüğünde, kendini pasifize olmuş ve yenilmiş hisseder. Bu durum, toplumsal bir travmanın belirtisidir. İnsanlar, bir yandan kişisel olarak bu tür olaylara karşı çıkmak istese de, toplumsal yapılar onları güçsüz bırakır.Bu güçsüzlük hissi, toplumdaki kutuplaşmayı ve ayrışmayı artırır. Bireyler, kendilerini yalnız ve güvensiz hissettiklerinde, topluma olan bağlılıkları zayıflar. Toplumsal düzeyde bu, bir tür kopukluğa yol açar; insanlar, birbirine güvenmedikçe daha fazla içe çekilirler ve bu da daha fazla şiddet üretir.Toplumun İyileşmesi İçin Duygusal Bağ KurmakToplumun iyileşebilmesi için, bireylerin kendi travmalarıyla yüzleşmeleri ve onları işleyebilmeleri gerekir. Bu yalnızca bireysel bir süreç değildir; toplumsal olarak travmaların kabul edilmesi ve üzerine konuşulması da iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Kadın cinayetleri, tecavüz ve çocuk cinayetlerine karşı verilen toplumsal tepki, bir anlamda toplumun kendi travmasıyla yüzleşmesidir. Ancak bu yüzleşmenin tam olarak gerçekleşebilmesi için, koruyucu ve onarıcı adımların atılması, bireylerin bu sürece dahil edilmesi gerekir.Sonuç olarak, travmanın toplumsal yansımaları, bireysel düzeyde başlayan ama toplumsal düzeyde çözülmesi gereken meselelerdir. Şiddet olaylarına karşı yetersiz kalınan adalet sistemi, toplumun iyileşme sürecini engeller. Çaresizlik hissi, bu sürecin bir yan ürünüdür. Ancak toplum, travmaları kabul edip, onları sağlıklı yollarla işleyebilirse, bu kısır döngüden çıkabilir ve kolektif olarak iyileşebilir.Bu süreç, bireylerin duygusal olarak daha bağlantılı hale gelmesi ve sistemik adaletin yeniden tesis edilmesi ile mümkün olabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Adresi

Merkez, Halaskargazi Cd., Şişli/İstanbul, Türkiye

Uzmanın Adresi

Danışan Yorumları

yaptıktan sonra uzman hakkında yorum bildirebilirsiniz.
İyi bir yol eşlikçisi
(*)(*)(*)(*)(*)
E... B... - 10 ay önce

Kendisi son derece profesyonel ve kalbinin güzelliği yüzüne yansımış birisi. Güven problemleri yaşadığım halde kendisi bana %100 güven verdi. Varoluşsal sancılarla geldim. Kendimi bulmamı sağladı. Onun sayesinde kendim olabilmeyi öğrendim. Yaklaşık 15 seans yaptık, hala devam ediyorum. Ne kadar teşekkür etsem az Zeynep Hocam'a. Çok teşekkür ederim.

Teşekkürler!
(*)(*)(*)(*)(*)
... ... - 15 ay önce

Kişiye ve düşüncelere çok değer veren, anlayışlı, çekinmeden güvenerek her konuyu konuşabileceğiniz bir uzman kendisi. Bazen kendime bile söylemediğim şeyleri söylerken buldum kendimi. Ağzımdan çıkanı Zeynep Hanım sayesinde kulağım duydu :) Kendim hakkında farkındalık kazanmamı sağladı. Bu farkındalık bana sağlıklı bir düşünce yapısı kazandırdı. Dokunduğunuz hayatlar daim olsun, çok sağolun.

Profesyonel ve kapsayıcı
(*)(*)(*)(*)(*)
H... T... - 17 ay önce

Online terapiye olan önyargım Zeynep Hoca sayesinde kırıldı. Kendisi oldukça kapsayıcıydı. Uzun zamandır aradığım o anlaşılma hissini yaşadım, gerçekten anlaşıldığımı hissettim. Düzenli olarak devam edeceğim kendisiyle. Çok teşekkür ederim.

Toplam 3 yorum.

Soru - Cevap

yaptıktan sonra uzmana ücretsiz soru sorabilirsiniz.

Evlilik ve takıntılar

KullanıcıF... K... - 40 gün önce
Merhaba. Yaklaşık 3 yıldır evliyim. Bir oğlumuz var. Evlendiğimiz ilk aylardan bu yana uzanan sorunlarımız ve devamlı olarak ayrılık eşiğine gelmemiz beni oldukça yıprattı. Eşimin ilk evlendiğimiz zamanlar kullandığı fake hesapları yakaladım daha sonra da müstehcen içerikli videolar. Ben 25 yaşında 170 boyunda 55 kilo bir kadınım ancak eşimin izlediğini gördüğüm videolarda hep benim tam zıttım kadınlar vardı. Her fırsatta bu tür videolar bakar video içeriğinde gördüklerim genelde partnersiz sadece kadın videoları olurdu. Kavgalardan sonra tüm gece uyumaz ve benim yanıma sabah erkenden ben uyuyorken ilişki için gelirdi. İlk zamanlar bunun barışmak için adım olduğunu düşünürdüm lakin 2 kere başka kadınlara bakıp bakıp yanıma geldiğini gördüm. Başkalarını izleyip benim yanıma gelmesi benim kadınlık onurumu zedeledi ve kullanılmış hissettirdi. Defalarca ayrılık aşamasına geldik geldik barıştık. Şiddet gösterdiği de oldu darp raporu alıp boşanma davası açtım. Ancak 2 ay ayrı kaldıktan sonra onun düzeldiğine inanarak ve en başta bir çocuğumuz olduğu için eve dönme kararı aldım. 3-4 ay kadar her şey sorunsuz ilerledi ancak yine ortada hiç bir sebep yokken tartıştık ve bana gidebilirsin seni tutan yok hiç büyümüyorsun gibi cümleler sarf etti. O gün ayrı yattı ve yine eski günlerdeki gibi gece hiç uyumayıp sabah 6 da ilişki için yanıma geldi. Gözümle görmedim ancak yine bir şeyler izleyip beni yalnızca kullanmak için geldiğine geçmiş günlerden yaşadığım tecrübelerle oldukça emin oldum ve o gün eşyalarımı hazırlayıp çocuğumu alıp çıkıyordum. O ise bana hiç bir sebep yokken ev mi terk edilir dedi bende geçmiş zamanda yaşattıklarını ima ederek bir şeyler söyledim. Oda bana insanı geçmiş hatalarıyla vuruyorsun ben sanaa söz verdim gibi şeyler söyledi. Ancak bu ilk sözü değildi ve ben bu cümleleri dinlerken hiç yabancılık çekmedim. Keza boşanmanın eşiğinden dönerken ona ayrı yatıp aynı hataları tekrarladığın gibi imzayı at boşanalım beni yorma demiştim. Yaşadıklarım yalnızca kadınlık onurumu etkilemedi psikolojik olarak da sürekli o evde gözetmen gibiydim. Eşim uyumadan uyumazdım ben uyurken bir şey yapar yine diye düşünürdüm. O evdeyken asla dışarı çıkmaz, bir gün dahi anneme yatıya gelip kalamazdım. Oğlumu sallarken bile acaba bir şey yapıyor mu hissi hiç yakamı bırakmadı. Ben o hata yapmasın onu kaybetmeyeyim diye düşünürken kendimi kaybetmişim farkında olmadan. Haklı olduğum konularda bile kavga etmemek için susardım çünkü eşim hemen hemen her tartışmada eskiden ayrı yatardı. O son gün tartıştık ve ayrı yattı hiç uyumadı ve sabah yine ilişki için geldiğinde ben dedim ki hayır, yine mi? Yukarıda da belirttim gözümle görmedim ama bu durum hiç şaşmadı bu zamana kadar. Ve evi terk ettim. Beni evliliğim boyunca o kadar manipüle etmiş ki gözümle görmediğim için sürekli ona hak veriyor, barışsam mı diyorum. Ama bir yanım yaşadığım durumu o kadar iyi tanıyor ve bundan emin ki.. o eve döndüğümde yine gözcü olarak devam edeceğim ve adım gibi emin olup bildiğim hislerle sırf gözüm görmedi diye savaşacağım. Velhasıl kelam barışmak istemiyorum ama bir yanım hala beni suçluyor. Gözünle gördün mü? Ya değilse diyor. Ama biliyorum ve başa çıkamıyorum. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Psikolog terapisi almayı çok isterim ama şuan bunun için maddi gücüm yok çünkü oğlum çok küçük ve çalışamıyorum. Bu duygudan kurtulabilmem için bir yol var mı? Teşekkür ederim.

Terapi sonlandırma

KullanıcıMelek - 10 ay önce
Merhaba, yaklaşık 3 ay önce terapi sonlandırma seansı yaptık terapisttim ile. Gerçekten terapinin bana faydaları saymakla bitmez, çok değişim şansı yakaladım. Fakat çok iyi olduğum hâlde arada terapisttime ihtiyaç duyuyorum. Onu karşımda hayal edip onunla konuşuyorum bir şeyler anlatıyorum vs. Terapi seanslarımdan önce de bunu yapıyordum ama şimdi terapilerimiz tamamen bitmesine rağmen bunu yapmaya devam etmem, onu özlemem acaba terapiye hâla ihtiyacım olduğunu mu gösteriyor? Yoksa içgörü gibi bir şey mi ve normal mi?

Hissiz

Kullanıcı... ... - 10 ay önce
Bir yere ait değilim hocam hep yolcu gibi hissediyorum kendimi neden?

Toplam 16 soru.