
Geriatri (Yaşlılık Hekimliği), 65 yaş ve üzeri bireylerin benzersiz sağlık ihtiyaçlarına odaklanan ve iç hastalıklarının (dahiliye) bir yan dalı olan tıbbi bir uzmanlık alanıdır.
Geriatri, sadece hastalıkların tedavisinden ibaret değildir; temel misyonu yaşlı bireylerin bağımsızlıklarını sürdürmelerine yardımcı olmak ve yaşam kalitelerini mümkün olan en üst düzeye çıkarmaktır.
Yaşlılık, deneyim birikiminin bilgeliğe dönüştüğü ve hayatın son perdesine anlam katma fırsatının yakalandığı bir evredir. Önemli olan kaç yıl yaşadığımız değil, o yıllara ne kadar hayat kattığımızdır.
İşte yaşlılıkta iyilik halini (well-being) ve ruh sağlığını belirleyen temel dinamikler, zorluklar ve başarı sırları;
Yaşlılık döneminde psikolojik dengeyi tehdit eden en önemli üç faktör, bireyin yaşam kalitesini derinden etkileyebilir:
Emeklilik ve değişen fiziksel kapasite ile birlikte bireyler, kendilerine toplumsal bir rol atfetmekte zorlanabilirler.
Eş, dost ve yakın çevre kayıpları ile çocukların yuvadan uçması (Boş Yuva Sendromu), yaşlı bireyleri yalnızlık sarmalına iter.
Kronik hastalıklar, sürekli ağrılar ve fiziksel kapasitedeki düşüş, bireyin bağımsızlığını kaybetme korkusunu artırır.
Yaşlılık psikolojisi, bu zorluklara karşı güçlü bir duruş sergilemenin yollarını sunar. Bu, "Başarılı Yaşlanma" olarak adlandırılır.
Emeklilik, hayatın sonu değil, yeni bir başlangıcıdır. Bireyin "yapacak bir şeyi" olduğu hissi, yaşam enerjisini geri getirir.
Sosyal destek, ruhsal dayanıklılığın kalesi gibidir. Yalnızlıkla mücadele, bilinçli çaba gerektirir.
Beden ve zihin, ne kadar kullanılırsa o kadar uzun süre işlevini korur.
Yaşlılıkta en sık görülen psikolojik sorunlar depresyon (genellikle bedensel şikayetlerle kendini gösterir), anksiyete ve bilişsel bozukluklardır (demans, unutkanlık). Sosyal izolasyon ve amaç kaybı da ruh sağlığını derinden etkiler.
Yaşlanmanın belirtileri kişiden kişiye değişir, ancak genel olarak cilt elastikiyetinin azalması, kas kütlesi kaybı, kemik yoğunluğunda azalma, duyu organlarında zayıflama (görme, işitme), kronik hastalık riskinin artması, bilişsel hızda yavaşlama, uyku düzeninde bozulma, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fiziksel iyileşme süresinin uzaması sayılabilir.
Biyolojik olarak yaşlanma süreci doğumla başlar ve tüm yaşam boyu devam eder. Ancak tıbbi ve demografik olarak 65 yaş genellikle yaşlılığın başlangıcı kabul edilir. Bireyin biyolojik ve psikolojik yaşı, kronolojik yaştan daha önemlidir.
Yaşlılık psikolojisi (Geropsikoloji), yaşlanma dönemindeki duygusal, bilişsel ve sosyal değişimlere odaklanan, yaşlı bireylerin ruh sağlığını ve yaşam kalitesini koruma yollarını inceleyen bilim dalıdır. Başarılı yaşlanma bu alanın ana hedefidir.